Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanı Mazlum Abdi Jerusalem Post’a verdiği röportajda uriye’de IŞİD tehlikesinin sürdüğünü, HTŞ yönetiminin Aleviler ve Dürziler gibi kendilerine yönelik de tehdit unsuru olduğunu ifade ederken ABD’nin ademimerkeziyetçi bir entegrasyon sürecine destek vermesi gerektiğini belirtti

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanı Mazlum Abdi Jerusalem Post’tan Courtesy Qanta Ahmed’in sorularını yanıtladı. Abdi, Suriye’de IŞİD tehlikesinin sürdüğünü, HTŞ yönetiminin Aleviler ve Dürziler gibi kendilerine yönelik de tehdit unsuru olduğunu ifade ederken ABD’nin ademimerkeziyetçi bir entegrasyon sürecine destek vermesi gerektiğini belirtti.
Abdi, IŞİD’le savaş sürecinde ciddi kayıplar vermek pahasına topraklarını savunduklarını hatırlattı. Abdi, tehlikenin bitmediğini de ifade ederek “Şu anda birçok gözaltı merkezi, IŞİD mensuplarının aileleri ve hala faaliyette olan IŞİD uyuyan hücreleri var. IŞİD’in Rakka, Deyrizor ve diğer bölgelerde SDG’ye yönelik saldırılarında hala askerlerimizi kaybediyoruz” dedi.
Trump’ın yardım fonlarını daraltmasıyla IŞİD’den kaçan mülteciler için kurulan Hol Kampı’nın mali yükünün de kendi üstlerine kaldığını ifade eden Abdi, “çok daha az insan gücümüz ve insani yardım desteğimiz var” dedi.
ABD ordusunun Suriye’de “IŞİD tehlikesine” odaklandığını söyleyen Abdi, devamında bu askeri hedefe Kongre desteğinin de gelmesinin ifade ederek “ABD CENTCOM ve çok destekleyici olan Amiral Brad Cooper var, ancak ABD ordusunun Kongre’de daha fazla siyasi desteğe ihtiyacı var. Kongre’nin siyasi desteği son derece önemli” dedi. SDG’nin IŞİD’e karşı koalisyona da dahil edilmesi gerektiğini söyleyen Abdi, “Başkan Trump, Suriye’yi yeniden büyük yapmak istiyor. Bunu başarmak için SDG’yi desteklemesi gerekiyor. SDG, IŞİD’e karşı küresel koalisyona dahil edilmeli ve Suriye’nin yeni hükümetinde yer almalıdır” dedi.
IŞİD’e yönelik savaş dışında HTŞ yönetiminin Alevi ve Dürzilere yönelik saldırılarını da hatırlatan Abdi, şöyle devam etti:
Şu anda Ahmed Şara, Batı’yı Suriye’ye yeni bir şans vermesi için ikna etmeye çalışıyor, ancak sahada hala gerçek endişeler var. Lazkiye’de 2000 Alevi öldürüldü. Süveyda’da 1000 Dürzi öldürüldü. Dürzi topluluğuna karşı bu zulümler işlenirken, videolar dolaşıyordu. Mesaj şuydu: Sırada Kürtler var.
Bu saldırılar ve kendilerinin saldırılar karşısında aldıkları tutum neticesinde Aleviler ve Dürzilerin de SDG’yi desteklediğini söyleyen Abdi, “Amerikalılar daha dengeli bir rol üstlenmeliler. SDG’ye alternatif yok; Ahmed Şara’dan sadece sözler değil, gerçek bir değişim görmemiz gerekiyor” dedi.
Abdi, Şam ile yürütülen müzakere sürecinde de bir dönüm noktasına geldiklerini söyledi. 10 Mart’ta imzalanan entegrasyon anlaşmasının uygulanması konusundaki ayak diretildiğini ifade eden Abdi, orduya entegrasyon konusunda bazı adımlar atılsa da önemli sorunlar yaşadıklarını şu sözlerle ifade etti:
Burada, Suriye’nin kuzeydoğusunda, 70.000 savaşçı ve 30.000 polis ve güvenlik görevlisi olmak üzere 100.000 askerimiz var. Kendi bölgelerini korumakla birinci derecede sorumlu olanlar onlardır.
…
SDG’nin üç tümenini ve iki özel taburunu muhafaza etme konusunda anlaşmaya vardık. Bunlardan biri sınır güvenliğine odaklanacak, diğeri ise kadın taburu olacak ve hepimiz Savunma Bakanlığı’na bağlı olacağız. Amerika Birleşik Devletleri artık, ulusal orduyla işbirliği yaparken bütünlüğümüzü korumamızın bizim için önemli olduğunu anlıyor.
…
Kuvvetleri entegre etmekte büyük zorluklar var. Kadın taburunu nasıl entegre edebiliriz? Onların hiç kadın taburu yok ve biz kadın savaşçılarımızı ayıramayız.
Abdi, ABD’nin ademimerkeziyetçi bir entegrasyon sürecine destek vermesi gerektiğini vurgularken “BD’nin yardımı büyük ölçüde gereklidir” dedi. ABD askerlerinin Rojava’da da kalması gerektiğini ekledi.
Sendika.Org